59 yaşındaki İsveçli Torbjörn Blomdahl, üç bant bilardoda altıncı ve şimdilik son dünya şampiyonluğunun keyfini çıkarmak için iki yıldan fazla bir zamana sahipti. Muhteşem kariyerinin son günlerinde olan hüküm süren şampiyon çok formda, ve en iyi oyuncuların yarıştığı bu arenada yeniden yarışmaya hazır görünüyor. Şarm El-Şeyh'teki 73. Dünya Şampiyonası'nın arifesinde, Kızıldeniz manzaralı güneşli bir terasta: "Dünya şampiyonluğumu yaşayacağım muhteşem yıllar bunlar değildi." Sözlerini söylüyor. Torbjörn ilk dünya şampiyonluğunu 34 yıl önce bu ülkede kazandı: 1987'de Kahire'de, henüz 25 yaşında, yeni büyük yetenek olarak, efsane Raymond Ceulemans'ın halefi oldu ve önünde koca bir bilardo hayatı vardı. 

İsveç, Göteborg'da (26 Ekim 1962) doğan ve Backnang, Almanya'da yaşayan Torbjörn Blomdahl, altı kez dünya şampiyonu oldu (son iki şampiyonluğu son beş yılda), açık ara farkla 44 Dünya Kupası kazandı. İsveçli sporcu, şu anda dünya üçüncüsü ve en az beş yıl daha üst seviyede devam etmek istiyor. "Daha fazla sayı almak ve kazanmak için mutlak bir arzum yok. Daha çok zevk alarak oynamak istiyorum, ama yine de bilardoyu çok seviyorum. Ve kesinlikle bunun için elimden geleni yapacağım. Bilardo, hayal edebileceğim en fantastik spor." 

Kozoom, Şarm El-Şeyh'teki Dünya Şampiyonasından önceki günlerde bir röportaj için onunla iletişime geçti. Hikaye (Daha dürüst olamam) ünvanlar, yarışmacılar, kültürler, geçmiş, şimdiki zaman, gelecek, profesyoneller ve amatörler, tutkular ve profesyonel bir bilardo oyuncusu olarak son yılları hakkında: "Sporuma birşeyler katmayı seviyorum." 

Kozoom/Frits Bakker: Raymond Ceulemans 2001 Lüksemburg'da son kez üç bantta dünya şampiyonu olduğunda 64 yaşındaydı. Onun gibi bir sporcusun, şimdi 59 yaşındasın, beş yaş daha gençsin. Torbjörn Blomdahl'ın en az bir kez daha dünya şampiyonu olabileceğini düşünebilir miyiz? 

Torbjörn Blomdahl: Tabii ki bunu inkar etmiyorum, çünkü son Dünya Kupası'nda hala iyi bilardo oynayabileceğimi gösterdim. Ama biraz fazla iniş çıkışlar var, 10 istekada 40, 22 sayılık yüksek bir seri ile, ama aynı zamanda daha az maç var. Raymond Ceulemans son Dünya şampiyonluğu için harika bir iş çıkardı, ancak zamanlar aynı değildi, daha az rekabet vardı. Benim lehime olan şey, son beş dünya şampiyonluğundan ikisini kazanmış olmam. Ama eğer bir yabancı olsaydım, paramı bana yatırmazdım. Ve eğer bu dünya şampiyonluğunu kazanamazsam, hayal kırıklığına uğramam. 

Kozoom/FB: Son dünya şampiyonu olmanızın üzerinden tam olarak 737 gün geçti. Bu dönem, çok oynayan, çok seyahat eden, dünya şampiyonluğunun tadını çıkaran üst düzey bir oyuncu için ne kadar harika, ama aynı zamanda ne kadar çalkantılı geçti? 

Torbjörn Blomdahl: Bu yaşta bu kadar uzun bir ara vermem esasen talihsizlik. Birçok sıralama puanı ve Dünya Kupaları biletlerim açısından getirdiği avantajlardan yararlanmayı tercih ederdim. Öte yandan, bir dünya şampiyonluğu ünvanının iki yıl boyunca keyfini çıkarmak herkese verilmiyor. Ama öyle ki, o çalkantılı yıllar herkes için çok özeldi. Ve antrenman olarak; tüm kulüpler kapalı olduğu ve evde maç masam olmadığı için yedi ay oynayamadım. Sağlıklı kaldığım için şanslıyım, ama nasıl bir zamandı... Sonunda yeniden başlayabilmemiz ne güzel. 

Torbjörn Blomdahl Dünya Şampiyonası öncesinde son etkinliklerden birinde

Kozoom/FB: Bir başka kişinin oynamadan daha uzun süre dünya şampiyonu olarak kaldığını biliyor muydunuz? Arjantin'den Augusto Vergez, 1938'den 1948'e. Onu hiç duydunuz mu? Bu arada, üç bantın tarihi hakkında beler biliyorsunuz? 

Torbjörn Blomdahl: Dürüst olmak gerekirse, hiç duymadım. Tarihten bildiğim, Mısırlı Edmond Soussa'nın ilk dünya şampiyonu olduğu, Raymond Ceulemans'ın birçok şampiyonluk kazandığı, ancak istatistikler hakkında pek bir şey bilmiyorum. Geçmişte yaşamıyorum, bir sonraki maça ve bir sonraki etkinliğe bakıyorum. Bilardo oynamaya 11 yaşında başladım, yani 48 yıldır oynuyorum. Sloganım ve felsefem: çok fazla arkana bakma. Enerjimi çok antrenman yapmak ve çok maç oynamak için harcamak istiyorum. 

Kozoom/FB: Ama mümkünse, ben geçmişe bir göz atmak istiyorum: 1987'deki ilk dünya şampiyonluğunuz, 1.099 ortalamayla Mısır, Kahire'deydi. Amerikan Frank Torres ve Meksikalı Arturo Bone podyumda iki ve üç numaraydı. Bununla ilgili ne hatırlıyorsun? 34 yıl önce Mısır nasıldı? 

Torbjörn Blomdahl: En çok hatırladığım şey, kesinlikle o şampiyonluğu kazanmam gerektiğiydi. Büyük oyuncular, o dönemin profesyonel ligi olan BWA'ya yeni geçmişlerdi. Kazanmak benim görevimdi. Finalde, skorda çok yakın olan Amerikalı Frank Torres'e karşı oynadım. 50-47 kazanabildim. Çok zor, çok iyi iş görmeyen Amerikan masaları vardı, bu yüzden ortalamalar çok düşüktü. Mısır'a ilk gidişimdi, Avrupa'nın dışına pek çıkmamıştım, 17 yaşındayken Amerika'ya antrenman yapmak için sadece birkaç kez gitmiştim. Her neyse, hiç Kore'ye gitmemiştik. İlk kez, tanıdığım ilk Koreli olan Sang Lee ile oldu. 

Kozoom/FB: Şimdiye dönüyoruz. Son şampiyon ne kadar formda, yeni başlangıca ve sizin için son derece önemli bir turnuva olan Dünya Şampiyonasına fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmak için COVID döneminde ne yaptı? Durumunuz ideal mi? Neredeyse altmış yaşında olan bir adama ait herhangi bir rahatsızlığınız yok mu? 

Torbjörn Blomdahl: Mümkün olduğunca çok çalıştım, ama bazen uzun bir süre değil. Fiziksel durumuma gelince, önce sağımda sonra solumda olmak üzere omzumda sorunlar vardı. Bu rahatsızlıktan dolayı tedavi görmek için on haftalığına FC Porto'ya gittim. Büyük ölçüde kurtuldum. Özellikle soldaki şimdi yine iyi, yani şimdi vuruşlarım tekrar iyi. Başka ne yaptım? Çok fazla Netflix dizisi izledim, çok kitap okudum, internette satranç oynadım ve Restoranlar kapalı olduğu için evde yemek hazırladım. Ve altmış yaşındaki birinin hastalıkları.. Marco (Zanetti) fiziksel olarak mücadele ediyor, son dünya şampiyonluğumdan sonra iki yaş aldım. Ve daha iyiye gitmiyor. Çok şikayet etmemeliyiz, sadece bilardo oynayalım, ben Dünya Şampiyonasına hazırım, Marco da zinde görünüyor. Birkaç yıl daha dayanabilmeliyiz. 

Kozoom/FB: Kişisel olarak sizin için son Dünya Kupaları neyi ifade ediyor, küçük bir analiz yapmak gerekirse, rakipleri nasıl tahmin ediyorsunuz? Sizce bu Dünya Şampiyonasını kazanabilecek en büyük adaylar kimler? 

Torbjörn Blomdahl: Benim düşüncem, biraz yukarı ve aşağı gidiyor: iyi bir eşleşme ve ardından daha kötü bir eşleşme. Dünya Şampiyonası için iyi hazırlandım, ancak başka birçok yarışmacı var. Turnuvayı nasıl değerlendireceğim? Dani Sánchez kazanma havasında, harika bir yıl geçiriyor. Geçen Dünya Kupası'nda ölümcül güçlü bir grubu vardı. Semih Saygıner harikaydı. Bana göre aramızdaki en mükemmel oyuncu o. Dünya Kupası'ndaki son maçları gerçek bir gösteriydi. İzlemek ne büyük zevk. Marco Zanetti yine çok güçlüydü, rahatsızlığına rağmen, pozisyon oynamada en iyi oyuncuların en iyisi, gerçekten çok iyi bir oyuncu, birçok yönden özel bir adam. Dick Jaspers, Dick Jaspers'tır. Bir keresinde bilardoda eskiye göre ne değişti diye sorulduğunda demiştim. Sadece, Jaspers'ın sayı kaçırmayı bıraktığını söylemiştim! Jaspers bir numara, her zaman elinden gelenin en iyisini yapıyor, maçta geri düştükten sonra her zaman geri gelen tek adam. Eddy Merckx son Dünya Kupalarında alçaktan uçuyor, bugünlerde süper değil, normal seviyesinin biraz altında, ama çok tehlikeli. Ve Haeng Jik Kim de harekete geçtiğinde son derece tehlikelidir. Başka kim? Türkler, Taşdemir, Çoklu. Diğer Koreliler, Heo, Choi. Vietnamlılar maalesef burada değil. 

Torbjörn Blomdahl'ın 22 sayılık muhteşem serisini ürettiği an

Kozoom/FB: Şarm El-Şeyh'teki Dünya Kupası ile ilgili ayrıntılara girecek olursak, ortalamaların çok yüksek olmaması ve çok sayıda yüksek seri görmemiz konusunda en çarpıcı bulduğunuz şey nedir?

Torbjörn Blomdahl: Ortalamaların o kadar yüksek olmadığına katılmıyorum. 1'den 15'e kadar olan sıralamaya bakın, hepsi 1.800 ile 2.000 arasında. Çünkü kalite farkı çok az. 2'nin üzerindeki ortalamalar, yalnızca 40-10 veya 40-20 kazanıldığında oynanır, maçlar 40 veya 50'de eşleştiğinde ve sonunda çok fazla savunma olduğunda değil. Ortalamalar, masaların farklı olduğu ve bir masadan diğerine geçtiğinizde alışmanız gereken Veghel'den daha yüksekti. Burada sekiz masa eşitti, kolay ve hesaplanabilirdi. Yüksek seriler söz konusu olduğunda, bu aynı zamanda sorunsuz sayı çekme meselesidir. 22 sayılık serimde, son 12 sayı kaçırılması zordu. Şimdiye kadarki en iyi seri olan 28'lik dünya rekorunun bir noktada kesinlikle kırılacağını düşünüyorum. Ne yazık ki 22'de devam etmem yasaktı çünkü maç bitmişti. Yüksek seri sistemleri giderek daha ilginç hale geliyor. Topları köşeye, başka bir bölgeye, bir başkasını uzun banta veya masanın ortasına getirmekten hoşlanan oyuncular var. Bu kombinasyondur, önemli olan seçimdir. Teorileri keşfetmek için birbirimize çok bakıyoruz, bu şekilde daha da güçlendiğimiz kesin. 

Kozoom/FB: Bir de kültürlerin, oyun tarzlarının, Avrupalıların, Korelilerin, Güney Amerikalıların farklılığı var. 

Torbjörn Blomdahl: Gerçek uzmanlar için bu hiç yabancı değil: Kore tarzı ve kültürü, Avrupa, Güney Amerika. Çok hızlı oynayan, topları yumuşak, hesaplı, belli risklerle oynayan tanıdık ve tanınabilir oyuncular bulunuyor. Sánchez ve Saygıner gibi ve Jaspers gibi her pozisyonda sayı alabilen oyuncular. Jaspers'in Zanetti'ye karşı yaptığı son sayı normal değildi. Tipik defans oyuncularımız var, Choi gibi, Saygıner (evet, kesinlikle Saygıner, eşsiz güçlü) ve Zanetti gibi. Ve evet, Saygıner hakkında yorum yapmak gerekirse: o vuruş, başka kimsede böylesi yok. Sadece en geniş omuzlara sahip değil, aynı zamanda en geniş sayı çeşitliliğine ve en fantastik çözümlere de sahip. Bilardo Saygıner ile bir sanattır.

Kozoom/FB: Torbjörn Blomdahl bunca yıldan, onca şampiyonluktan, onca seyahatten sonra hala ne kadar istekli? Bu kadar yüksek bir seviyede performans göstermeye devam etme hırsını, motivasyonunu ve bağlılığını nereden alıyorsunuz? Dünya Kupası yorumcusu şöyle dedi: Torbjörn her zaman şöyle der: Bilardoyla evliyim! 

Torbjörn Blomdahl: Dürüst olayım mı? Eskisi kadar hevesli değilim. Bilardo oynarım, elimden geleni yaparım, ama kazanamazsam bu bir dram olmaz. Önceki yıllardaki kadar çılgın değil. Artık sonuçları çok fazla düşünmek istemiyorum, bunun yerine keyfime bakıyorum. Yine de sporumu seviyorum. Ve sıralamanın zirvesinde olduğum sürece kariyerimi bitirene kadar yapabileceğim en iyi şey bu. 

Dünya Şampiyonası podyumunda

Kozoom/FB: Farklı bir hayat ister miydin? Bilardodan başka bir spor dalında başarılı olmak ister miydin?

Torbjörn Blomdahl: Hayır, kesinlikle hayır, sporumu seviyorum. Dünyada 59 yaşında gelişmeye devam edebileceğiniz hangi spor var? Şarm El-Şeyh'teki Dünya Kupası finalinde kimlerin olduğuna bakın: dörtte üçü neredeyse 60 yaşındaydı. Gerçekten başka herhangi bir spor disiplininde iyi atlet olmayı asla istemezdim. 

Kozoom/FB: Bilardo/üç bant mevcut gelişiminde nerede duruyor? Dünya federasyonu giderek profesyonelliğe mi yöneldi? Ve bu var olan iyi oyuncular için ne anlama geliyor?

Torbjörn Blomdahl: Biz veya bizimle birlikte UMB, birçok değişiklik yaptık. Sporumuzun gelişmesi için bu gerekliydi. Ve henüz orada değiliz. Ödüller arttı, turnuva sayısı arttı, teknik değişiklikler oldu. Yazık ki iki ya da üç yıldır gerideyiz, çünkü tüm bu gelişmelerle daha da ileri gidebilirdik. Örneğin, Survival gibi turnuvalara eskisinden neredeyse iki kat daha fazla katıldık. Profesyonel bilardo oyuncuları için her şey çok daha iyi hale geldi. 

Kozoom/FB: UMB ve Güney Kore'deki genç profesyonel kuruluş arasındaki bölünme, büyük bir şampiyon olarak sizi ne kadar rahatsız etti? Bu sansasyonel şoktan iki yıl sonra şimdi fikriniz nedir? 

Torbjörn Blomdahl: Açıkçası pek fazla ilgilenmiyorum. O insanlar gitti, oradan emekli olabileceklerini düşünüyorlar. Bu onların seçimi. O yarışmada hiç maç izlemedim. Giden gitti. Bir arkadaşım bana Caudron ile maskeli bir adam arasındaki maçı gösterdi. Birkaç sayı yaptı ve Caudron birkaç kez kaçırdı. Şimdi gerçekten umurumda değil. Devam etmek istiyorlar ve istediklerini yapıyorlar. Morales, Carlsen, Kasidokostas, Piedrabuena ve daha pek çok oyuncu geri döndü. Paralarını almadıklarını duydum. Bu gerçekten umurumda değil. 

Kozoom/FB: Torbjörn, her ne sebeple olursa olsun, o ligde oynaman asla istenmedi. Başka türlü olsa ister miydiniz veya yapmayı düşünür müydünüz? 

Torbjörn Blomdahl: UMB, dünya federasyonu için oynuyoruz, uluslararası spor federasyonu IOC'ye bağlıyız, bu yüzden buradan ayrılmak hiç istemiyorum. Herkes kendi bildiğini yapmakta özgür. Burada kendimi evimde gibi hissediyorum, televizyonda o sirki gördüğümde, bunun bir parçası olmak istemiyorum. 

Kozoom/FB: Raymond Ceulemans'ın gösterdiği gibi bilardo gerçekten 80 yaşına kadar makul bir seviyede oynanabilir mi? Bunu yapmak isteyecek türden bir oyuncuya benziyorsun.

Torbjörn Blomdahl: Hiç de değil, o kadar uzun süre devam etmek istemiyorum. Yapacak başka işlerim var. Ayrıca şu anda sabit planlarım olmadan bilardoya bir şeyler vermek istiyorum. Şu andan itibaren belki beş yıl daha oynarım, eğer vücudum hala izin veriyorsa bu yeterli. Elim biraz titriyor, daha da kötüye gitmesini istemiyorum. Ama beş yıl sonra, 64 olduğumda, bu yeterli olmalı. 

Kozoom/FB: Babanız Lennart, geçen sefer Randers'ta dünya şampiyonu olduğunuzda oradaydı. Bu sefer sizi nasıl takip edecek, sağlığı yerinde mi ve maçlarınızı takip ediyor mu? 

Torbjörn Blomdahl: Kesinlikle burada, Mısır'da olmayacak. Aslında maçlarımı hiç izlemiyor. Randers'ta Dünya Şampiyonası'nı oynadığımızda, kulübümden insanlar tarafından ikna edildi. Oraya sürüklendi. Ama aslında, o çok gergin. Her zaman annemin ne yaptığımı duymasını bekliyor. On beş yıldır bilardo oynamıyor. 

Kozoom/FB: Hazır konu açılmışken maçlar hakkında yorum yapmak ister miydin? Bu konuda inkar edilemez bir yeteneğiniz var. 

Torbjörn Blomdahl: İsterdim. Oyun beni çok ilgilendiriyor, bilardo ile ilgili her şey büyüleyici, bilgilerimi insanlarla paylaşmak ve onlara bu sporun ne kadar harika olduğunu göstermek istiyorum.  

Kozoom/FB: Ekipman giderek daha önemli hale geliyor: masalar, çuhalar, istekalar. Son üç büyük turnuvanın (Veghel, Lozan, Şarm El-Şeyh) karbon şaftlı oyuncular tarafından kazanılması size ne ifade ediyor?

Torbjörn Blomdahl: Evet, bu etkinliklerin o yeni şaftlarla kazanılması dikkat çekici. Ama ne kadar iyi, bilmiyorum. Snookerda kimse karbonla oynamıyor, Poolda yaklaşık yüzde elli elli, bizim üç bandımızda da aynı, yakında elli elli olacak. Ancak durum, oyuncuların her vuruş için başka bir sopa aldığı golfteki gibi değil. Bilardoda, istekayı vuruşa göre uyarlamalıyız, tersi değil. Yıllardır oynadığım şeyi seviyorum ve son yıllarımda kesinlikle değişmek istemiyorum. Şimdi oynadığım isteka hoşuma gidiyor. 

Torbjörn Blomdahl: istekamı değiştirmeyi düşünmüyorum

Kozoom/FB: Ve son olarak, on dile makul derecede hakim olduğunuz biliniyor (tabiki İsveççe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Felemenkçe, İspanyolca, Danca, Türkçe, İtalyanca?). Corona günlerinde de Korece öğrendiğin doğru mu? 

Torbjörn Blomdahl: İnternetten 250 saatlik Korece kursu aldım. Yani şimdi ne dediklerini anlayabiliyorum, ama çok daha iyi olması gerekiyor. Diyelim ki Kore'de televizyonda yorum yapmaya başlamak istiyorum. 

Evet veya Hayır?

Bir gün genç yeteneklerin antrenörü veya koçu olacak mısınız?

Torbjörn: Evet

PBA'nın beş yıl sonra hala var olduğunu görüyor musunuz?

Torbjörn: Hayır

Bilardo oynamayı süslü elbiseyle oynamaktansa spor kıyafetle mi oynamayı tercih edersin?

Torbjörn: Evet 

Yeni dünya şampiyonu bilardodan çok zengin olacak mı?

Torbjörn: Evet

Güzel bir kadına, güzel bir bilardo masasından daha mı hızlı aşık olursun?

Torbjörn: Evet 

Röportaj için teşekkürler Torbjörn, bu haftaki Dünya Şampiyonasında bol şans. 

2019 Randers Danimarka Dünya Şampiyonası'nı kazandığı an